Yeme Bozuklukları ve Psikoterapisi

YEME BOZUKLUKLARI VE PSİKOTERAPİSİ

Yemek yemek açlık gibi fiziksel dürtüyü gidermek için gerekli olduğu kadar birçok farklı ruhsal boşluğu da doldurmaktadır. Çocuk ilk doğduğu anda oral yoldan beslenirken aslında sadece karnını doyurmamakta; anı zamanda diğer nesneler-anne ile iletişim kurmaktadır. Emme esnasında dokunma ile ten teması kurmakta, gözlerine bakarak sevildiğini ve kendisinin ne kadar önemli bir varlık olup olmadığını anlama şansı yakalar. Bebek için ağız, dudaklar ve dil sadece doyurmaz aynı zamanda ruhsal tatmin olduğu yerlerdir.  Bebeğin oral dönemde yaşayabileceği herhangi bir saplanma, ileriki yıllarda bağlanma bozuklukları, ayrılma anksiyetesi, kişilik bozuklukları ve yeme bozuklukları gibi çeşitli ruhsal sorunlara yol açabilir.

ANOREKSİYA NERVOZA

Daha çok 12-18 yaş arasında görülen Anoreksiya Nervoza, cinsel kimlik ve çekicilik kazanmaya karşı bir direnç göstermedir.

Toplum içinde edinilen “ince olmanın gerekliliği” ne yönelik inanç, tutum ve düşüncelerin kişi için çok önemli olarak yememe davranışına yol açtığını söyleyebiliriz. Kişi çok katı bir diyet yapmakta; şişmanlıktan kaçınmakta, kusmakta ve çeşitli ilaçlar kullanabilmektedir. Vücut biçimlerinin ve kilolarının çok önemli olduğunu düşünen bu kişiler, her ikisini de katı bir şekilde kontrol altında tutmaya çalışırlar.

Kişi için ince olmak motive edici olduğundan yememek davranışının devamını sağlar. Kişi ne kadar zayıf olursa olsun algısal olarak zayıf olduğuna ikna olamamaktadır. Bir deri bir kemik görünümünde olduğu halde kendisini zayıf olarak algılayamaz, hatta şişman olduğunu söyleyebilir.  Özellikle yemeye direnerek zayıf kalmayı sürdürür. Çok ileri aşamalarda halsizlik, organ hasarları, kızlarda adet kesilmesi, erkelerde cinsel istek yitimi olabilir. Birey eğer ergenlik döneminde ise gelişimin gecikmesi görülebilir.

BULİMİA NERVOZA

Aşırı yemek yeme, kilo alma ama biryandan da kilo almayı durdurmak için çabalamayla birlikte olan bozukluktur. Kişide aşırı yeme nöbeti başlayınca bütün yememek isteme çabalarına rağmen, korkularına, üzüntüsüne karşın yeme tutkusunu durduramaz. Tıkanırcasına yemenin ardından kilo almayı engellemek için kusar. Çoğunlukla kilolu olmamasına rağmen kilo almakla ilgili sürekli şikayet eder. Kişinin tüm zihni kilosunun ağırlığı, güzellik, çirkinliğiyle ilgilidir.

Çoğunlukla düşüncesi yemek ve yememek arasında bocalamakla geçer. Ancak yeme tutkusu o derece fazladır ki; yemek yer ardından duyduğu pişmanlık sonrası gizlice kusar ve tekrar yemek yer. Hatta çoğu zaman yemeğin türü önemli olmadan; tatlı, tuzlu, ekşi fark etmeden ve ayırmadan yiyebilirler. Açıkçası tıkanır. Ancak bu durumundan dolayı suçluluk hisseder ve daima kendisini eleştirir, suçlar çoğu zamanda kendisinden nefret eder. Bu durum kişinin yemesi ardından kusarak yediklerini çıkarmasına yol açar.

Bu bozukluğun nedenleri konusunda tam bir açıklama olmamakla birlikte; çocukluk çağında cinsel istismara uğramış kişiler ve aile içi sorunların varlığı bozukluğun oluşumunda etkili olabilmektedir.

YEME BOZUKLUKLARINDA PSİKOTERAPİ

Yeme bozukluklarının psikoterapisinde; danışandan bozukluğun öyküsüne yönelik oldukça ayrıntılı bilgi almak önemlidir. Eşlik eden başka türlü bozukluk varmı ve derecesi önemlidir. Eğer depresyon gibi bir durum varsa bu dikkatlice incelenmelidir. Kişinin rahatsızlığına bakış açısı, rahatsızlığı ile ilgili inanışları öğrenilmelidir.

Bu bozukluğu yaşayan bireylerin sayısının hiç de az olmamasına rağmen psikoterapiye başvurma oranlarının düşük olduğunu gözlemlemekteyiz. Bu durum rahatsızlıklarından dolayı tedavi gerekliliğine yönelik inançlarıdır. Böyle bir durum yaşadığınızda bu durumun psikolojik bir bozukluk olduğunu fark etmeniz tedaviye başlamanız açısından büyük önem taşımaktadır.

Yeme bozukluklarının psikoterapisinde birçok teknik kullanılabilir. Psikanaliz, Bilişsel Davranışçı Terapi, Gestalt Terapi ve EMDR yaklaşımı bunlardan bazılarıdır.

Yeme bozukluklarının psikoterapisinde önemli bir nokta ise; danışanın motivasyonunun çok hızlı düşmesi olmaktadır. Terapi sürecinde motivasyon kaybına uğrama durumunda terapistiniz ile bu durumu konuşmalısınız.

Özgüvenli ve Mutlu Çocuklar Yetiştirmek
Yeme Bozuklukları ve Psikoterapisi