Çocuklarda İnatlaşma Dönemi; Fallik Dönem Gelişimi

ÇOCUKLARDA İNATLAŞMA DÖNEMİ; FALLİK DÖNEM GELİŞİMİ 


3-5 yaş arasındaki çocuk artık bebekliğin özelliklerinden neredeyse tamamen çıkarak çocukluk döneminin tam olarak başladığı yaşlardadır. Böylece çocuğun tüm gelişim alanlarında belirgin bir değişim gözlenir. Bilişsel, sosyal, motor ve duyusal gelişim alanlarında çocuk artık çok daha farklı özellikler göstermeye başlar. Bu dönemin gelişim basamağı Fallik Dönem olarak belirtilmektedir. 

Fallik dönemde en belirgin gelişim cinsel gelişimin hızlanması; cinsel kimliklerin farkına varması ve kendi cinsel kimliğini anlama dönemi olmasıdır. Bu dönemde cinsel ilgi, merak ve davranışlarında artış görülebilir. Bir diğer özelliği; dil ve bilişsel yetilerinin gelişmesidir ki; konuşmak sadece bir beceri değil, bir amaç taşımaktadır. İstediklerini ifade etme aracıdır. Bu dönem benmerkezci gelişiminin bittiği ve sosyal becerilerin artış gösterdiği bir dönemdir. Diğerini tanıma, merak etme ve amaca yönelik iletişim kurma bu dönemde başlamaktadır. 

Sosyal beceri ve merakın artması aslında cinsel özdeşim ile ilgilidir. Çocuk bu dönemde cinsel kimliğini kazanma aşamasındadır ve bunu ebeveynleriyle kuracağı özdeşim ile yapacaktır. Dolayısıyla ebeveynler çocuk için neredeyse bir ayna görevi görmektedir. Kendi cinsel kimliğini; kadın mı erkek mi ayırdına varmaya çalışan çocuğun karşısında olumlu cinsel kimlik örnekleri olmalıdır. Çünkü çocuk sorgulayamadığı, sadece taklit yoluyla öğrendiği için kendisi de o bireyler gibi davranmaya başlayacaktır. 

Ebeveynin çocuk için bir model olduğundan yola çıktığımızda çocuk onların her şeyini taklit edebilir. Davranışlarını, sözlerini, olaylara verdikleri tepkileri izler, kendince yorumlar katar ve kendisi tekrarlamaya başlar. İşte bu noktada önemli olan çocuğa yapıp yapmaması gerekenlerin söylenmesinden ziyade ebeveynlerin kendi davranışlarına ve sözlerine dikkat etmeleridir. 

Bu yaş dönemi çocuğunun sosyal bir varlık olduğunu fark etmesi onun hareketliliğine, başka çocuklarla oyunlarında seçici olmasına, oldukça fazla soru sormasına yol açacaktır. Sorduğu sorular kendisi için çok önemlidir ve geçiştirilmesini kesinlikle kabul etmez ve eğer tatmin olmazsa hırçınlık tepkileri verebilir. Net ve tatminkâr cevaplar beklentisindedir. Kendi varlığının bağımsızlığını fark eden çocuk “inatçı ve ısrarcı” tutum içerisinde olabilir. Bu durum çoğu zaman ebeveynleri zor durumda bıraksa da gelişiminin bir parçası olduğu unutulmamalı ve çocuğa yaptırılmak istenen her ne ise onun ikna edilmesi gereklidir. çocukla kısa, net cümleler ve bir yetişkin tavrıyla konuştuğunuzda sizi anlayacaktır. 

3-5 yaş arası çocuğunun en belirgin gelişim özelliklerinden birisinin dil ve bilişsel yetilerindeki değişimler olduğunu belirtmiştik. Yeni öğrendiği her kelimeyi cümle içerisinde kullanacak ve bazen uygunsuz yer ve zamanlarda tekrarlayacaktır. Bu kelimeler genellikle yetişkinlerden duyduğu ve gözlemlediğinde diğerleri tarafından aşırı tepkilerle karşılaşılan küfür ve hakaret cümleleri olmaktadır. Dolayısıyla çocuk bunları söylediğinde ne olacağına dair büyük merak duygusuyla da bu kelimeleri söyleyecektir. Bunları söylediğinde çevresindeki bireyler tarafından aldığı her zamanki gibi olmayan, aşırı tepkiler daha da ilgisini çekecektir. Çünkü çocuk yetişkinle her ne sebeple olursa olsun iletişim içerisinde olmak ister. Böylece de uygun olmasa dahi bir nevi iletişim içindedir. 

Dil ve bilişsel gelişimi hızlanan çocuğun cümle yapısında belirgin bozukluk, cümle içeriğinde ise kötü sözler hakimdir. Bu durum aynı zamanda kendisini artık başkalarından ayrı, farklı bir varlık olarak kabul eden çocuğun kendi sınırlarını test etme sürecidir de. Kendisini neredeyse sınırsız olarak kabul eden çocuk yaptığı davranışlar ve söylediği kötü sözler karşısında aldığı olumsuz tepkilerle ebeveynleriyle bir çeşit oyun oynamaktadır. Hatta bazen uygunsuz ortamlarda sözlerini tekrarlar ve çevresindekileri zor durumda bırakabilir. Bu onun için aslında espri yapmayı da öğrenme sürecidir. Çevresindeki bireyler kendisine bu sözleri söylediği için kızarken o içten içe gülerek mutluluk hissedecektir. Böylece çevresinin dikkatini çekebildiğini, dikkatin olumsuz da olsa kendisine yöneldiğini görerek haz alacaktır. 

Çocuğun dil gelişiminin ancak onunla çevresindeki kişilerin iletişim kurmasıyla geliştiğini bilmekteyiz. O zaman kötü sözleri de çevresindeki bireylerden öğrenmektedir. Çocuklar bebeklikten itibaren her şeyi hisseder, görür, duyar, algılar ve kullanabilir gelişim düzeyine geleceği ana kadar kaydeder. Ancak kaydettiği bilgileri kullanabileceği gelişim düzeyine geldiği anda ortaya çıkarmaya başlar. Çocuktan ilk kötü sözü duyduğunuz anda artık bu sözleri söylemeyi bıraksanız dahi çok geç olacaktır. Çünkü çocuğunuz bu sözleri çok önceden duymuş ve kaydetmiştir. Ancak yine de tekrarlamamakta fayda olacaktır. 

Çocuk sadece ebeveynlerinden duyduklarını taklit etmekle kalmamakta; izlediği televizyon programları, çizgi filmler, gördüğü kitaplar, resimler gibi birçok kanaldan birden bilgi akımına uğrar. Dolayısıyla çocuklarınızı baş başa bıraktığınız bu gibi malzemelerin de içeriği son derece önemlidir ve bunu ancak ebeveynler kontrol edebilir. Çocuğun alıcı gücü 3-5 yaş arasında en yüksek düzeyindedir denilebilir. Her gördüğünü, duyduğunu, hissettiğini öğrenmesi çok hızlı olmaktadır. Bu nedenle çocuğa sunacağınız uyaranların gerçekten onun için iyi, olumlu, gelişimsel olarak faydalı olup olmamasının bilinmesi gereklidir. 

Ebeveynler çoğunlukla hayallerindeki zeki, akıllı, becerikli çocuğu yetiştirmek ister. Bunun için de doğduğu andan itibaren fiziksel sağlığını, zekasını geliştirecek besinleri kullanmaktan başlayarak daima dikkatli olmaya özen gösterir. Ancak en önemli nokta çocuğun duyusal gelişim alanıdır ve bu alan gözlemleme, deneyimleme yollarıyla gelişir. Neyi ne kadar öğrendiğini ise ancak sonuçlarını görerek öğrenebilirsiniz. Duyusal gelişimini destekleyen yegane değer ise sevgi ve ilgi göstermeniz, çocuğun benlik saygısını kazanmasını sağlamanızdır. Olumlu duyusal gelişim sahibi bireyler diğerlerine duyarlı, incitmekten uzak duran, kendine ve diğer tüm varlıklara saygılı ve sevgi dolu olacaktır. 

3-5 yaş döneminde sıklıkla gördüğümüz kötü sözler gelişimin bir parçası olarak ortaya çıkmakta; ancak taklit yoluyla edinilmektedir. Çocuğa bakım veren birincil derece kişilerin kullanması yoluyla öğrendiği bu sözler eğer herhangi bir engellenmeyle karşılaşmazsa ve görmezden gelinme yoluyla önemsizleştirilirse zaman içerisinde değerlerini yitirerek kullanılmayacaktır. Çocuk bu sözleri söylediğinde; görmezden gelerek tepkisiz kalmak çocuğun bu sözleri kullanma amaçlarını ortadan kaldıracaktır. Bu nedenle tekrar söylenme nedenleri oluşmayacaktır. Ancak bu sözleri söylemediği normal bir iletişim ortamınızda çocuğunuz ile konuşarak bu sözlerin diğer insanları incitebileceği ve kişinin kendini ifade etme yollarından doğru bir yol olmadığını anlatabilirsiniz.

Özgüvenli ve Mutlu Çocuklar Yetiştirmek
Çocuklarda İnatlaşma Dönemi; Fallik Dönem Gelişimi