Neden Zayıflayamıyoruz?

NEDEN ZAYIFLAYAMIYORUZ?

Yemek yapma ve yemenin oldukça önemli olduğu kültürümüzde yanlış bir soruyla başlamış olabilirim. Ancak kabul edelim ki; yemek yemeyi çok seviyoruz ve açlığa da pek tahammüllü değiliz. Çok kişiden “acıkınca sinirli oluyorum, gözüm hiçbirşey görmüyor” gibi cümleleri çoğu kez duydum. Bu kişilerden birisi de ben olabilirim. Acıkınca sinirli olmasam da baş ağrısı yaşıyorum.

Tüm suçu başağrısı yaşamama vermiş olarak; son bir yılda aldığım 10 kilonun nedenini sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Hayatım boyunca yediklerime sağlık açısından birazcık dikkat etmeye çalışsam da yemekten pek sakındığım söylenemez. Her zaman düşündüğüm bir şey vardı. “İnsanlar neden kilo alıyor ki; kilo almamak çok kolay” dediğimde çevremin “35 yaş sınırını geçince kilo almamak bu kadar kolay olmayacak ve kilonu dengede tutmakta zorlanacaksın” dedikleri çok olmuştur. Bu yaşlara gelmeden önce bu söylenilenin anlamını pek anlayamadığımı şimdi anlıyorum.

Buraya kadar tüm suçu 35 yaş olayına bağlamış gibi görünsem de neden kilo aldığımızın ve neden fazla kilolarımızı veremediğimizin sebeplerine biraz değinelim. İlk ve bence en önemlisi yeme dürtüsünün insana verdiği haz duygusu. Yeme davranışı sırasında yaşamın ilk yıllarında anne memesini emerken alınan haz duygusunun bir nevi benzeri, oral haz alınmaktadır. Yiyecek aslında sadece dudak ve ağız bölgesinde haz oluşturur ancak biz buna rağmen o tadı almaktan vazgeçmeyiz. Tabiî ki doymak dediğimiz ve benim baş ağrımın geçtiği o anın hazzı da paha biçilemez.

Yeme kısmından çok artık fazla kilolarımı nasıl vereceğim noktasında olan ben ise; “kilo nasıl verilir, bilmiyorum” savunması ile günlerimi geçiriyorum. İşin gerçeği diyet yapmayı bilmemek mi yoksa yeme hazzından vazgeçmemek mi olduğunu aslında bilsem de ben kendimi kandırmayı seçiyorum. Daha kolay olanı seçiyorum. Böylece yeme hazzından da vazgeçmemiş oluyorum.

Benim için bir diğer önemli olanın ise kendime sınır koymakla ilgili sorunum olduğunu da fark ediyorum. Kilo vermekle ilgili bir süredir zihnimi öyle meşgul ettim ki; iş biraz kendi analizime doğru ilerledi. Anlıyorum ki, kendimi gram gram yiyeceklere mahkum etmek, canımın istediklerini yememek konusunda sınırlamak istemiyorum. Hayatımın geçen yıllarını düşününce aslında ben kendime sınır koyulmaya çalışıldığı yerlerde hep arıza çıkarmışım. Bazı işyerlerimden ayrılma nedenim, ilişkilerimi bitirme nedenim çoğunlukla bana sınır çizilmesi olmuş. Özgürlüğüme düşkün olduğumu daima söylerim zaten. Çok yıllar önce psikoloji mesleğinin pek bilinmediği 90’ların başında bu mesleği istemem de özgürlüğüme düşkünlüğümü anlatıyordur.

Buraya kadar söylediklerimden hiç umut verici olmamış olsam da iki haftadır 1 buçuk kilo verdiğim müjdesi ile bunu nasıl başardığımdan bahsedeyim. Öncelikle ne istiyorum? Sorusuna cevap vermekle başladım. Karar verdim. Ben fazla kilolarımı vermek istiyorum. Peki bunu nasıl yapacağım? Herhangi bir diyet programı takip etmediğimi ancak bir diyetisyen arkadaşımdan vücut metabolizmama zarar vermeden sağlıklı zayıflama konusunda danışmanlık aldığımı da söyleyeyim. Öyle sanmayın bir diyet listem yok.

Sınırları kaldırın!

Daha önce bahsettiğim diyet yapmanın kişiyi sınırladığı fikri üzerinde durdum biraz. İstediğini yiyememenin üzerine birde açlık duygusu hissetmenin insan doğasına uygun olmadığını söylemeliyim. Kendime bir liste yaptım. Bu listede yiyemeyeceğim gıdalar yer almıyor, olumsuza yer vermiyorum. Liste yiyebileceklerim ve sınırsız yiyebileceklerimden oluşuyor. Tadı, lezzeti hoşuma giden gıdaları listemde sınırsızlar bölümüne yerleştirdim. Canım yemek istediğinde ise bu yiyeceklerden seçiyorum. Dolayısıyla kendimi diyette havasında hissetmiyorum.

ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA!

Obezite gibi bir hastalık durumunuz varsa; yani boy-kilo uyumunuz yaşınıza göre dengeli değilse; çoğunlukla psikolojik kaygı, depresyon gibi bir bozukluk obeziteye eşlik etmektedir. Böyle bir durumda diyetisyen desteği ve psikoterapi aynı anda yürütülmelidir. Çünkü obezite durumunda bilinçaltına bastırılan dürtülerin sonucunda uzun yıllara dayanan bir durum olması nedeniyle kişinin kilo verebileceğine ilişkin inancı oldukça zayıf olmaktadır. Kendini beğenmeme, beden imajında yetersizlik duygulara tamamen hakimdir. Bu durum depresyonu körükleyen bir süreçtir. Eğer fazla kilolarınızdan kurtulmak istiyorsanız psikolojik desteği ihmal etmemenizi önererek başka bir yazımızda görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Özgüvenli ve Mutlu Çocuklar Yetiştirmek
Neden Zayıflayamıyoruz?