Aile Çift ve Evlilik Terapisti/Psikoterapist Uzman Psikolog Naciye Tokaç,
kaygı bozukluğu yaşayan birçok kişinin kaygıya özgü düşünce yapısına sahip
olduğunu belirtti. Tokaç, “Düşünce içeriği hastalığına dair şikayetleri ile
dolu olup telaşlı ve hızlıca düşüncelerini anlatmak ister. Özellikle panik
bozuklukta delirme / aklını yitirme, kontrolünü kaybederek kendisine ve
çevresine zarar vermekten korku ile şiddetli ölüm korkuları görülür. Çoğu zaman
panik nöbetinin tekrar gelip gelmeyeceğinden endişe eden düşünceler zihninde
daima dolanır” dedi.
Kaygı bozukluğunda kişinin hissettiği gerçek bir korku uyaranı karşısında
hissedilen korku ile neredeyse aynı olduğunu ifade eden Uzman Psikolog Naciye
Tokaç, “En azından o gerçekten korktuğu şeylerin başına geleceğine gerçekten
inanır. Bir danışanım metroya binmekten endişe ediyordu çünkü metroda nefessiz
kalıp ölebileceğinden korkuyordu. Bu nedenle metroya binmekten kaçınıyordu.
Başka bir danışanım ise rahatsızlığının ilerleyeceğinden ve şizofreni gibi bir
rahatsızlığa dönüşeceğinden sonunda ise başkalarına zarar vermekten
kaygılanıyordu.
Kaygı bozukluğu yaşayan kişinin düşünceleri konusunda yapması gereken; öncelikle kaygılı düşüncelerinin her zamanki, sağlıklı, normal düşünce içeriğinde farklı olduğudur. Kaygı Bozukluğu sırasındaki düşünceler genellikle gerçeğe, akla, mantığa uygun değildir. Ancak kişi o denli sürüklenir ki bu düşüncelerin içerisine bunu sorgulayamaz bile. Metroya binmekten kaçınan kişi, metrodaki başka birçok kişinin nasıl orada kalabildiklerini ve nefessiz kalmadıklarını aklına getiremez bile.
Kişi için kaygılı düşüncelerini fark edebilmek önemlidir. İkinci aşama bu düşüncelerinin mantıksızlığı ve kişiye özgü olmasıdır. Aynı durumdaki başka birçok kişi onun gibi düşünmüyordur. Kişinin kaygı içerikli düşünceleri ile normal, sağlıklı düşüncelerini ayırt etmesi ve kaygı içerikli düşüncelerinin gerçek olmadığını bilmek onu rahatlatacaktır. Ayrıca bu düşüncelerini umursamamasını, önemsememesini öğrenmesini sağlayacaktır. Böylece kişiye rahatsızlık ve huzursuzluk veren sebep geçersiz olacaktır. Bu adım rahatsızlığın iyileşmesi için oldukça önemlidir” diye konuştu.